Bir yiğit adam... Eğilmeden bükülmeden yaşadı. Hayat çizgisinde zigzaglar olmadı. Ağlıyorsa gerçekten ağlamış, gülüyorsa gerçekten gülmüş, öfkeliyse gerçekten öfkelenmiş bir yiğit adam. Sanatını sevdalanmış, yaşadığı ülkenin ve halkının sorunlarıyla dertlenmiş, sanatını onların sesi yapmış... Gelin görün ki erken kalkan bir gemide yolcu olmak varmış kaderde. Yahya Kemal'in dizelerine düşen "Bir gemi kalkar bu limandan..." diye başlayan o şiirin dillendirdiği yocu da olsa çok görkemli oldu gidişi. Sevenleri salonlara, caddelere sığmadı, sığamadı. Çünkü o Tarık Akan'dı...
Asıl adı, Tarık Tahsin Üregül olan oyuncu 13 Aralık 1949 yılında İstanbul'da bir abla ve bir ağabeyden sonra üçüncü çocuk olarak doğdu. Akan, bir dönem subay olan babası Yaşar Üregül'ün görevi nedeniyle Erzurum, Dumlupınar'da yaşamıştır. Babasının başka bir tayini üzere Kayseri'ye taşındılar ve ilkokulunuda burada tamamladı. Babasının emekliliği üzerine İstanbul'a tekrar taşındılar ve Bakırköy'e yerleştiler. Bakırköy'e taşındıktan sonra ortaokul ve liseyi burada tamamlamıştır. Lise'yi bitirdikten sonra, Yıldız Teknik Üniversitesi'ne girdi ve burada makine mühendisliği bölümünü okudu. Sinemaya geçmeden önce Bakırköy'deki plajlarda can kurtaranlık yapmaya başladı. Aynı zamanda sokaklarda işportacılık da yapmaya başladı. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde, Makina Mühendisliği okuduktan sonra Gazetecilik Yüksek Okulu'na girdi ve bu okuldan mezun oldu. 1969 yılından sonra, 1970 yılında Ses adlı derginin düzenlediği Sinema Artist Yarışması adlı yarışmaya katılarak birinci oldu.
Yarışmada birinci olduktan sonra 1971 yılında ilk kez Filiz Akın ve Ekrem Bora'nın başrol oynadığı sinema filmi Emine ile sinema filmi ile oyunculuk kariyerine başlamış oldu. 1979 yılında askerlik görevini yedek subay olarak Denizli'de yaptı. Sinemacılığın kötü gittiği 1978-1981 yılları arasında ticari taksi alarak kiralama sistemi ile ticaret hayatına devam etti. Tarık Akan, 1980 yılında 12 Eylül Darbesi'nde 12 yıl hapis cezası ile yargılanmış ancak 2.5 ay hücre hapsi cezası almıştır. 7 Ağustos 1986 tarihinde Yasemin Erkut ile evlenmiştir. Bu evlilikten 1986 yılında Barış Zeki Üregül dünyaya gelmiştir. Ardından 1988 yılında ikiz olan Yaşar Özgür ile Özlem dünyaya gelmişlerdir. 1991 yılında Bakırköy'de olan Taş Mektep adlı ilkokulun ortaklarından birisi olmuştur. 1995 yılında Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devralan oğlu Ali Nesin'den Nesin Vakfı başkanlığını devralmıştır. 2002 yılında Anne kafamda bit var isimli bir kitap çıkardı. Kitabında 12 Eylül Darbesi'nden sonra yaşadıklarını kaleme aldı. Yazları fırsat bulduğunda Bodrum, Akyarlar'da Manço kulüp yanında taştan bir Rum evini restore edip dostlarını da ağırladığı yazlık evinde kalmayı tercih etmiştir.
1971 yılında ilk sinema filmi Emine ile oyunculuk kariyeri başlamıştır. Bir anda Yeşilçam'ın en yakışıklı oyuncularından birisi haline gelmiştir. Daha sonra 1972 yılında oynadığı film Suçlu ile 1973 yılında Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alır. 1973 yılında Yeşilçam'ın en iyi duygusal filmlerinden birisi olarak bilinen Canım Kardeşim (1973) adlı filmde Halit Akçatepe ile başrol oynar. 1974 yılında Ertem Eğilmez'in yönettiği Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı eserinden uyarlanan Hababam Sınıfı (1975) adlı filmde Damat Ferit adlı karakteri canlandırır, film 1975 yılında vizyona girer ve Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birisi olur ve bir klasik haline gelir. Ardından Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1976) adlı, serinin ikinci filminde rol alır. Film Akan'ın oynadığı son Hababam Sınıfı filmi olmuştur ve serinin gelmiş geçmiş en çok hasılat yapan filmi olur. Gülşen Bubikoğlu ile oynadığı her filmde büyük başarı elde eden Akan'ın, 1975 yılında Bubikoğlu ile birlikte oynadıkları Ah Nerede adlı romantik-komedi filmi ile büyük başarı elde eder.
1970'li yıllarda oynadığı filmlerle adından sıkça söz ettirmiştir. Boyu, giyinişi ve saç stili ile 70'li yıllara damgasını vurarak Yeşilçam'ın büyük jönleri arasına adını yazdırmıştır. Yeşilçam'ın "cici çocuğu" olarak bilinen Akan, 1977 yılında Zeki Ökten'in yönetmenliğini üstlendiği başrollerini Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz ile paylaştığı Sürü adlı filmde oynamıştır. 70'li yıllardaki tarzından uzak ve artık genelde bıyıklı olarak film çekmiştir. Sürü adlı film ile çok büyük başarı sağlamıştır. Ardından 1978 yılında Cüneyt Arkın ile beraber başrol oynadığı Maden adlı film ile artık her türlü filmde oynayabileceğini kanıtlamıştır. 1982 yılında Şerif Gören ve Yılmaz Güney'in yönettiği efsane olan Yol filmi ile çok büyük başarı elde etmiş ve dünyaya adını duyurmuştur. Film 1982 yılında Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü alan tek film olmuştur ve Akan, En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde aday olmuştur. 1990 yılında başrolünü oynadığı Karartma Geceleri adlı film Yeşilçam'ın klasikleri arasında yer almıştır. Tarık Akan, Altın Portakal Film Festivali adlı ödül yarışmasında yedi ödül alan tek erkek oyuncudur.